26 Haziran 2009

BABA..ÇOK ÖZÜR DİLERİM..

Varlığımı ilk hissettiğim zamanlarda,ölümü de kavramam uzun sürmedi...
Geceleri sarsıla sarsıla ağlamaya başlamıştım,farkettin hemen,nedenini sordun.Cevabım şuydu:
"Annemle sen öleceksin bir gün..."

Belki ciddiye almadın,dört yaşındaydım sonuçta ama bana sarıldın,daha kendin gencecik bir insanken bana ömrü,kaderi,Allah'ı anlattın.Hiçbirini anlamadım,ama sen konuşmuştun daha ne olsun.Öyle rahat uyumuştum ki sonra,sanki bana "Hayır olur mu öyle şey,
hiç ölmeyeceğim ben."
demiştin...

Sonra büyüdüm baba.Hiç düşünmedim bunu bir daha,çok daha önemli dertlerim vardı ya(!)..
Çok kırdım seni,çok kötü bir evlat oldum..
Etrafımda,çok yakınımdayken baba hasreti çekenler,ben değerini hiç bilemedim.
Küçücük boyumla sana meydan okudum,yalanlar söyledim,sonra seni üzmek o kadar koydu ki..

Büyüyordum,bütün bahanem buydu.

Sen yılda bir ayakkabı alırken kendine,ben eninde sonunda alınacağını bildiğim iki karış bez ayakkabı için sofralarda yüzüne bakmadım..Sonra gittin,bazen bir günde anca eline geçen parayı o ayakkabıya verdin..

Sen arabayla okula götürürken beni,en ufak bir sarsıntıda direksiyonu bırakıp koskoca kızı ellerinle korumaya çalışırken,ben her sabah neden bu arabayla gidiyoruz diye yakınıp durdum..

İnsanlar babasının gözünün içine bakarken,ben bir bardak suyu bile eften püften bir dizi için keyfim tutunca getirdim sana,bunu yaparken de söylendim..

Tek keyfin,yaptığım kahveyken cebinde olmayan parayı veremediğin için kahve yapmayıp cezalandırdım seni..

İsteklerimizi yerine getirebilmek için sabahın dördünde beşinde kalkan babamm,akşam eve geldiğinde tek istediğin biraz tv izleyip uyumak olurdu.Ne kumandayı verdik sana,ne uyuttuk.O yorgunlukla bizi biryere götürmeni istedik ısrarla..Köpürdüm...Buna rağmen mezuniyetimden sonra koşup beni yemeğe çıkardın..

Ciddi bir insansın,buna rağmen bana hep "Gel öpeyim" dedin,sevinçten uçmam gerekirken bunu birşey istemek için fırsat olarak gördüm..

Ne istersem yaptın,bütün sınırlarını zorladın.
Arkadaşlarıma hiç mahcup olmadım,hiç başım yere düşmedi.
Buna rağmen benden tek birşey istedin,
"Çalış,kendini kurtar.Muhtaç olma kimseye.."
Bunu bile yapmazken,çalışmam gereken zamanı tv izleyerek geçirirken,için gitti değil mi baba..
Göremedim..

Tek isteğini yapmadığım halde acımasızca iğneledim durdum seni..

Dün gece uyuyamadım.Düşünceler beni ilk hissettiğim zamanlara götürdü.O dört yaşındaki kız gene aynı sebeple ağladı durdu.Bu sefer yanıma gelip anlatmadın hiçbirşey.Yorgundun çünkü.Bütün bunar üşüştü aklıma.

Ağlayarak uyuyakaldım.Ve sen de bir saat sonra uyanıp işe gittin..

Baba..Çok özür dilerim..

Artık her akşam sana kahve yapacağım,her akşam kumandayı eline verip siyah-beyaz filmleri seninle birlikte izleyeceğim.Dediğini yapacağım,çalışıp şükredeceğim..

Yeter ki sen de beni cezalandırma,sen de beni babasız bırakma.Sen olmazsan ben perişan olurum..

Baba,hiç ölme n'olur!