29 Ekim 2008

BUGÜN 29 EKIM...


Derslerden ve dersanemden kafamı kaldırıp zaman ayıramıyorum sana sevgili blog,
kusura bakma emi:(
Bu arada blogger kapandı,taşınmak zorunda kaldık,açıldı geldik..
Evden bi atıldık bir çağırıldık.İnsafa geldiler.Kiradayız demek ki..
Kendi evlerimizi alana kadar da bu böyle sürecek mi bilemiyorum.
Bu sansür ve her şeyi ve herkesi yasaklama ve susturma durumu yüzünden korkuyorum geleceğimizden.
Bugün Cumhuriyet Bayramı.
Bize armağan edilen şeyin ve bunun için verilen mücadelelerin farkında değil bazıları çok yazık.
Atamız gibi göklere bakmak isterdim güvenle.Geleceğimize..
Ama sen yoksun ya bizler yolundayız Atam.
Zaman zaman başımızı öne eğdirseler de,başımızı eğmeyiz sessiz kalmayız.!
Ve bizler zaman gelecek yönetimde söz sahibi olup laikliğin gereklerini kusursuz yerine getireceğiz.
Biz böyle yetiştik ve biz de nesillerimizi böyle yetiştireceğiz..

Rahat uyu Atam...

11 Ekim 2008

GKM(geç kalınmış mim) ve bir YKM(yasin,kobs,muzdava) yapımı

annem iki hafta kadar önce beni mimledi.
visulog.com adlı sitede teste başlayıp size gösterilen resimlerden konuya ve ruhunuza uygun olanı seçiyorsunuz.test sonunda hayat,aşk,eğlence gibi başlıklardan neyi anladığınızı (resimlerinize göre) buluyor.bir nevi görsel kişilik..zamanım olmadığı için testi yeni yapabildim ama yayınlayamıyorum çünkü sonuçlar sadece başlık olarak açılıyo.
başlıklar da şunlar:

alışkanlık:Alışkanlık yaratığı
eğlence:Firari
aşk:Part-time aşık (ne demekse)
ruh hali:Rahat (kesinlikle)

neyse,böylelikle bir mimi daha başarıyla atlatmış bulunuyorum ve ben de bu konuyu benden daha yeni olan ve bir çok yetişkinden daha çok ders alabileceğim,neşeli kafa kız cimcime ye mimliyorum.
hoşgeldin+hayırlı uğurlu olsun bebeem :D

muhteşem başlığımın parçası YSM ye gelince..muzdavayı zaten biliyorsunuz.kobs de bizzat ben :D
yasin de başta ikimiz olmak üzere bütün sınıfı hem bayıltan hem uyuz eden hem de gülme krizine sokan(farkında olmadan) dünya yauşuhlusu bir şahsiyet(!)
biliyorum dalga geçmek kötü birşey ama bir insan bu konuda uyarılıyorsa defalarca(seninle maytap geçiyorlar yapma etme blabla..) tekrar etmez ki aynı şeyleri.bize de muzdava ile bir olup onu canından bezdirmek kalır tabiy
şimdi efenim,bu şahısiyet felsefe derslerine olan ilgisi(ütopyaları) ve solfejleri ve şiirleri ile maytaptop 10 a girmeyi başarmıştır.hatta geçen sene bir şiirindeki şu iki dizesini ölsem unutmam:


banka soymadan adam olunmaz bu devirde
duvardan atlarken bacağını kıran çok bu revirde



işte,umarım analatabilmişimdir.başlıktaki ysm yapımı ise muzdava ile benim elime yasinin yarım kalmış bir şiirinin geçmesi ve bizim dayanamayıp şiire devam etmemiz sonucu oluşmuştur.azcık terbiyesizcene ama dayanamadık napalım.:D
buyrun şiir(şiirde yasinden bize geçen kısmı anlayabilecek misiniz bakalım :D))

yarınlar eksik olacak buralardan
zaman duracak bir anlığına
güneş doğmayacak dünyama
güller solmayacak sen olmadan
(bu ne demek anlayan var mı)
ne bir ışık olacak gökyüzünde
ne de bir fidan şu kurak toprakta
karanlık hükmedecek şu kurak toprakta
karanlık hükmedecek herşeye
her resimde bir hüzün kalacak
kalacak eşsiz yüzün bu fotoğrlaflarda
kalacak sensiz ruhum sonsuz boşluklarda
kalacak bu eller her daim uzaklarda
kalacak ebenin bir tarafında
sen gidince anam ağladı
dağlar karalar bağladı
dübüründen aşşaa
neler neler salladı
tahtaya yazdım seni
ellere vermem seni
ancak ben dütersem
hiç özlemem o tenini
papatyalar geldi geçti
sen gelmez oldun
kantinden aldığım köfteden düşen patates gibiydi gözlerin
açıkken çalkalayıp üstüme döktüğüm ayran gibi soğuktu tenin
her "ııığ" ve "yani"mde senin adın
ayakkabıma soktum barnaamı yürürüm adım adım
yandan ayırdığım yelelerimi(saç) kestim senin için
aynalar bayram etti bıyıkçıklarımı traş ettiğim için

nasıl,süper dimi.bu arada son birkaç mısradaki
papatya(gizli aşk),
ıığğ,yani(diyaloglarının vazgeçilmezi anchormanceğizimin),
ayakkabıdaki barnak(can sıkıntısı),
yeleler(yaz salaşlığı),
bıyıkçıklar(adam oldum beğnn)
arkadaşın demirbaşlarıdır.

anlamsız geldiyse baştan okuyun.
hala anlamsız geliyorsa zaten onun "anlatılmaz yaşanır"
bir olgu olduğunu belirteyim rahatlayın:D


neyse kuzucuklarım hepinizi çok öptüm
uyudum da rüyamda aksakallı dede gördüm


bu da iyi geceler şiiri(benden:))

10 Ekim 2008

GÜZEL ŞEYLEEERRR

Başarı kazanan kişiler büyük ruha sahiptirler, bir olaydan hemen etkilenmez ve olayların devamını düşünürler. (Maurice Maeterlinck)

Başarı kuvvetli olana gülümser, başarısızlık zayıflara çullanır. (Oscar Wilde)

Dünyanın gördüğü her büyük başarı önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizlidir. (Allen)

Başarının önündeki en büyük engel, yılgınlık ve kararsızlıktır. Azimli ve kararlı olmak, başarının temel şartıdır.

Başarısızlıktan ders almayı bilenler, her başarısızlıktan sonra başarıya biraz daha yaklaşmış olurlar.

Dünyada sertlikle elde edilen hiçbir başarı kalıcı olmamıştır. Ancak sevgi ve yumuşaklıkla sağlanan başarılar devam edebilmiştir.

Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.

Hayatta başarılı olmuş kişilere bakarsak onların ruhen, bedenen ve fikren huzurlu kişiler olduğunu görürüz. (Thomas Edison)


"Dostları olmalı insanın, ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen, düşünmediklerini düşündüren. Seni bir canbaz ipinde güven ile tutabilen. Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen. Yolunu ışıtan ustan olmalı. Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini. Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek bir gömleğini"

Hayatımızda edindiğimiz dostlarımızdan çok şeyler alırız karakterimizin yapı taşlarıdır aslında onlar. Dostlarımdan bölgesel ayrılıklar yaşarken üzülmüşümdür, ama hep bir yenisi çıkarmıştır önüme zaman içinde... Böyle olunca da hayattıma giren tüm dostlarımın aslında bir amaç için girdiklerini ve görevleri bitince bir yenisini tanıyabilmek adına bölgesel değişikler bazen mecburi ayrılıklar yaşandığını düşünmekteyim.. Ama bu demek değil ki birbirimizden alacaklarımızı aldık ve bitti öyle değil bunu anlatabilmek çok zor aslında hep varlar ve kalacaklar zaten dostluklarında anlamı bu değil mi? Sık sık görüşülemesede sanki arada yıllar yada aylar geçmemiş gibi yine aynı sıcaklıkla sarılabilemek ve anlayabilmek karşındakini.
İnsanın telefon defterinin arkadaş numaralarıyla dolu olup mutsuz olması, yalnız olması, "Kalabalıklar içinde yalnız olması" ne kadar zor birşeydir kimbilir...
Şimdi bu yazıyı okuduysanız sonuna kadar en sevdiğiniz ne zamandır aramadığınız bir dostunuzu lütfen arayın . Hayatın koşuşturması bitmez, bu işide yapayımda arayım değil hemen arayın.Ne kadar şanslı olduğunuzu unutmayın çünkü aklınızdan geçen aramak için bir dostunuz var değil mi?
Hayat hiçbirimizi DOSTSUZ bırakmasın.
Sevgiler....